28 Ekim 2013 Pazartesi

Çocuk sahibi olmak mı?

Belki şu anda çocuk sahibi olduk ama sizler için hatta bizim içinde ilginç olacağını düşünerek olayın başına dönmek istedik. Çocuk sahibi değil de daha da erken zamana, hamile kalmadan öncesine dönerek aklımızdan neler geçiyordu sizlerle paylaşmak istedik. Başlangıçta çocuk sahibi olmak konusunda kimilerine göre doğru kimilerine göre yanlış, bazılarına göre belki de saçma sapan fikirlerimiz vardı. Şimdi anne baba gözünden ayrı ayrı düşüncelerimizi sizinle paylaşalım.

En tatlı meyve


Çocuklar güzeldir, tatlıdır, ballıdır, sevimlidir... ama o çocuk başkasının çocuğuysa, sev bırak yani. Kendi çocuğunuz olduğu vakit bakımı, temizliği, beslenmesi herşey size ait olacaktır. Yorucu, uykusuz geceler ve her anlamda her dakika sonsuz sorumluluğu da eklemeyi unutmamak lazım. Bu da hazır değilseniz felaketiniz olabilir diye düşünürdüm çocuğumuz olmadan önce. Bizim bebeğimiz bana çok süpriz olmuştu (eşim sağolsun). Önce bir bebeği çok istemesem de daha sonrasında ne kadar da çok istediğimi farketmiştim. Şimdi de iyi ki oldu diyorum. 

Öncelikle istememe sebebim hayatımdaki işle ilgili bazı şeyleri yoluna koymaktı. Aslına bakarsanız evlenirken de önce işlerimi yoluna koyayım diyordum ama eşimin ısrarı ile işlerimi yarım bırakarak başladık. İyi ki de öyle yapmışız diyorum şimdi. Çünkü bugün farkediyorum ki evlilik ve aile, erken yaşta çocuk sahibi olmak önemli, ertelenmesine de gerek yok. Hayat zaten bir şekilde sizi önüne katıp götürüyor. Bir şeyleri ertelemektense beraber, yanyana, belki zorluklarla ama mutluluk ve huzurla yaşayabilirsiniz. Özellikle iş ve mevki ile ilgili konuları önemseyen biriyseniz daha sonra pişmanlıklarınız olabilir. Hayatımda buna örnek olabilecek ve bunu dile getiren o kadar çok insan var ki. Zamanı doğru değerlendirmek lazım, doğrularımıza da insanların bizi görmesini istediğimiz role göre değil, hayatı yaşamak istediğimiz bizi mutlu edecek role göre karar vermeliyiz.

Bir de kız-erkek ayrımı vardır ya, ben bu konuya da katılmıyorum. Neden sadece bayanlar erken yaşta çocuk sahibi olmak zorunda olsun ki. Evet kadınların hayatında bir menapoz gerçeği var. Çocuk sahibi olmaya karar verecekseniz çok farklı kriterler var bence. Örneğin; çocuğunuz 20 yaşındayken siz kaç yaşında olmak istiyorsanız ona göre hayat planınızı yapın derim. Bunu birazcık açacağım ve yaşadığım bir durumu anlatacağım. Elbette bu bahsedeceğim insandan insana göre de değişecektir. Annem doğumumda bana en çok yardım edecek kişiydi ki herkes için bu böyledir. Annemle aramızda aslında çok fazla sayılmaz 30 yaş var. Ben de doğumumu 30 yaşında yaptım. yani annem 60 yaşında idi. Bana yardımda çok fazla etkin olamamıştı, bu hem benim beklentilerimin karşılanmaması hem de annemin üzülmesine neden olmuştu. Ben de gelecekte aynı şeyi yaşayabilirim. 

Bir de sonracı dediğim, sonra kriterleri koyan tanıdıklarım var. Evimiz olsun sonra, arabamız olsun sonra, şu mevkiye yükseleyim sonra, annemler yakına taşınsın sonra, biraz daha birbirimizi tanıyalım sonra, şu ülkeye gidelim şu şehri gezelim sonra... vs. Ne, ne zaman ve ne kadar istediğiniz gibi olacak bilmiyorsunuz ki sonralara ne gerek var yani. İtiraf ediyorum ben de sonracı idim. Ama şu an arkama baktığımda beni arabadan, evden, gezip tozmalardan, arkadaşlarımla takılıp geyik muhabbeti etmekten daha güzel daha kalıcı hergün şükrettiğim ve edeceğim tek bir mutluluk var eşim ve o şen gülüşleri ile bebeğim. Keşke, evet keşke herşey çok daha erken olsaydı. 

Neden erken deyip duruyorum. Evlilik için erken çünkü "ağaç yaş iken eğilir" sözü evlilik için de geçerli. Allah'tan eşim de ben de birbirimizi temel konularda değiştirmeye çalışmıyoruz. Çocuk için erken çünkü yaş ilerledikçe ve siz hayatta bağımsızlığa her geçen gün daha fazla alıştıkça bir çocuğun sorumluluğunu almak ve bakımını üstlenmek için sahip olmanız gereken sabır ve güç azalıyor.

Tüm bu nedenlerle tavsiyem çocuk sahibi olma kararı diye bir şey yok. Allah verirse zaten oluyor. Hazır değilseniz de 9 ayda o içinizde büyürken siz de eşiniz de her açıdan yavaş yavaş hazırlanıyorsunuz. Hatta son ay artık gelse de kavuşsak diye neredeyse sayıklıyorsunuz. Tüm karar alma süreçleriniz ve sonra ile kurduğunuz tüm cümleleri bir kenara atın ve dünyanın en tatlı meyvesini tadın...

Anne

Baba olma düşüncesi


Öncelikle şunu söyleyeyim ki şu anda çocuk sahibi olmam bu yazıda size ileriye yönelik tavsiyeleri vereceğim anlamına gelmiyor. Mümkün olduğunca o zamana dair düşüncelerimi sizinle paylaşacağım.

Yeğenlerine bizzat bir fiil bakmış birisi olarak şunu söyleyebilirim ki ben çocukları çok seviyorum. Annemin dediği gibi "kendi çocuğunu daha fazla seveceksin" duygusunu yaşamak isterim. Yeğenlerimi bile bu kadar çok severken kendi çocuğumu sevmek acaba nasıl olacak?

Yeni evli bir çift sayılırken babalık kararı bazıları için zor olabiliyor. Tabii ki bazen de karar vermeden olabiliyor. Evliliğin getirdiği sorumluluklar yetmezken bir de çocuğun sorumluluklarının yüklenecek olması başlangıçta korkutucu gelebilir.

Ama bana soracak olursanız sorumluluk erkeğin doğasında var. O yüzden sorumluluğu dert etmenize gerek yok.

Kadınların kendi deyimimle ekolojik saatleri var ve bana göre bu saat kritik seviyelere gelmeden çocuk sahibi olmalılar. 28 yaş sonrası olarak başladığını düşündüğüm bu sürece eşim evlenirken girmişti. Kim ne derse desin 28 yaşından sonra kadınlarda değişim süreci başlıyor ve doğum için uygun koşullar zamanla kayboluyor.

Eğlenerek günümüzü gün ederek devam ettirebileceğimiz cicim aylarının uzama ihtimalini göz önüne aldığımda kritik süreci devam ettirmenin sıkıntısını yaşamıyor değildim. Yeni evlenenler için elbette bir alışma dönemi olsun diyorum. Sonuçta eşinize, evliliğinize ve çevrenize alışma sürecinde bir de çocuğun gündeme gelmesi işinizi zorlaştıracak unsurlardan birisi olabilir. Bir taraftan da yeni kurduğunuz ailenize katılacak o küçük birey belki de ortalığı daha da şenlendirecek. Siz tecrübe edelim derken o bir taraftan büyüyecek.

Hanımların ekolojik saatleri olduğu gibi bana göre erkekler için de dayanıklılık, sabır süreci var. Genç iken önemsemediğimiz şeyler, ilerleyen zamanlarda daha önemli hale gelebiliyor. Hayatta önemli hale gelen her unsur, kafamınızın yerini alıp sürekli olarak düşünme zamanlarımızdan çalıyor. Erkek yaşlandıkça çocuk ve çocuk olgusuna karşı daha sabırsız, fakat daha önemseyen bir duruma geçiyor. Hem sabırsızlık hemde aşırı önemseme durumunda ilerleyen yaşlarda baba olmak daha zor bir hal oluyor. Bizim nesil anne babalarımızın neslinden farklı olduğu için de eskisi gibi ilgilenmeyen baba rolü, geçerli olmuyor. Günümüzde çocuk bakımına yardım konusunda anneler babalardan fazlaca beklenti içindeler diyebilirim.

Bir de çıkabilecek sağlık sorunları aklımın bir köşesini kurcamadı değil. Bugünlerde hemen her haber kanalında tüp bebek, çocuğu olamamak ile ilgili haberlerin varlığı acaba dedirtiyor insana. Çevremizden de gördüğüm örneklerden bu süreçlerin hiç de kolay olmadığını ve zaman aldığını söylemek isterim.

Hanımın ekolojik saati, benim sabır-önem seviyemin dolmaya başlaması, yaşlarımızın hiç de çocuk sahibi olmak için küçük olmayışı, belli bir sürede çocuk olmaması durumda geçireceğimiz süreçlerin azımsanmayak kadar zaman harcaması ve bütün bu konuların başında ve çıkış noktası olan çocuk sevgisi...

Tümünü harmanladığımız vakit çocuk sevgisinin ağır basması ve çocuk kararı diyebilirim. Düşünsenize kaç bin yıldır Dünya devam ediyor, sıkıntılarına dertlerine yaşattıkları sorunlara ragmen büyüklerimiz hala en güzel şeyin, en tatlı meyvanın çocuk, hayata anlam katan şeyin çocuk olduğunu söylüyorlar. O zaman karar vermek (tekrar belirtmek isterim ki herşey kararla olmuyor öncesinde veya sonrasında süpriz de olabilirdi) için daha fazla düşünmeye gerek yok.

Baba

 
Copyright © . Anne ve Baba Gözünden Bebek Gelişimi - Posts · Comments